Amerika Birleşik Devletleri’ndeki bir mahkeme kararına göre, kolluk kuvvetleri telefon kilit ekranına bakmak için bir arama emri gerektirmektedir.
Bunun nedeni, insanlara “evlerini, evraklarını ve etkilerini” güvence altına alma hakkı veren ve olası bir nedenden ötürü bir hakim veya sulh yargıcı tarafından verilen varantlar olmadan makul olmayan aramaları yasaklayan ABD Anayasası’nın Dördüncü Değişikliği’dir.
Mahkemede odaklanan dava, Mayıs 2019’da soygun ve saldırı suçlamaları nedeniyle tutuklanan bir adam olan Joseph Sam ile ilgiliydi. Tutuklandığında, memurlardan biri, Motorola telefonundaki güç düğmesine basarak kilit ekranı. Daha sonra, Şubat 2020’de FBI aynı telefonu açtı ve şüphelinin kilit ekranının fotoğrafını çekti.
Genellikle bir telefon araması konusu mahkemeye geldiğinde, sorunun kilidini açmakla ilgilidir. Genel olarak mahkemeler, kolluk kuvvetlerinin sizi bir telefonun kilidini açmak için parmak iziniz (veya yüzünüz gibi) vücudunuzu kullanmaya zorlayabileceğini, ancak PIN gibi bilgileri paylaşmaya zorlayamayacaklarına karar vermiştir. Ancak bu son durumda, FBI telefonun kilidini açmadı. Bunun yerine, kanıt için telefonun kilit ekranına baktılar.
Joseph Sam’in avukatı mahkemede FBI tarafından elde edilen delillerin varantsız olduğu gibi geçerli olmaması gerektiğine dair bir dava açtı. Seattle’daki ABD Bölge Mahkemesi Bölge Hakimi John Coughenour, FBI’ın telefonu delil olarak kullanmasının, arama emri olmadan bir arama olarak nitelendirildiği için anayasaya aykırı olduğuna karar verdi. Ancak, polisin özel şartlar altında arama emri olmadan arama yapmasına izin verildiğini, ancak polisin yasayı çiğnip çiğnemediğini anlamak için daha fazla açıklık aranması gerektiğini belirtti.
Ancak polisin eylemlerinin belirsiz olduğu yerlerde, FBI’lar hem berraktı hem de davalının Dördüncü Değişiklik haklarına karşıydı, Coughenour buna hükmetti. “Burada, FBI, telefonun kilit ekranının resmini çekmek için telefonunu açtığında Bay Sam’in kişisel etkisine fiziksel olarak izin verdi.” Bu, Dördüncü Değişiklik koşulları altında bir “arama” olarak nitelendirildiğini ve FBI’ın bu arama için bir emri bulunmadığından anayasaya aykırı olduğunu belirtti.
Yargıç John Coughenour kararında şunları yazdı:
Hükümet, FBI’ın burada yaptığı gibi, anayasal olarak korunan bir alana fiziksel olarak izin vererek delil kazandığında, hükümetin davalının makul gizlilik beklentisini de ihlal edip etmediğini ‘gereksiz görmek’ gereksizdir.